Amaç Ekonomisi ile Oyunlaştırma Kavramının İlişkisi

Dogancan Sokmen
5 min readDec 20, 2020

--

Amaç Ekonomisi (Purpose Economy) ile Oyunlaştırma kavramları arasındaki ilişkiyi kurabilmek adına amaç ekonomisinin ne olduğunu ve temel önerisini iyi anlamak gerekir.

Binlerce yıl önce, çalışma kavramı ya da çalışan tanımlarının henüz yapılmadığı bir dönemde, insanların beslenme ihtiyacını karşılama isteğiyle ortaya çıkan Tarım Toplumu Ekonomisi; beraberinde iş alanı, çalışan ve işveren kavramlarını getirdi. Bu üç kavramın ortak paydası, en temel ihtiyaçlara hitap ettiğinden hayatta kalabilmek üzerine kuruluydu ve çalışanlardan beklenti, güç ve dayanıklılık iken karşılığında sunulan değer beslenme ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi oluyordu.

Endüstriyel devrim ile fabrikaların ve şehirlerin yükselişi sonrasında iş tanımı yeniden şekillendi, üretimin gelişmesi beraberinde yaşam kalitesini yükseltti. Endüstriyel Ekonomi dahilinde, bir önceki ekonomik modeldeki işveren ve çalışan tanımlarının dinamikleri, temel ihtiyaçları karşılama ve buna karşılık sunulan güç ve dayanıklılık yerine verimlilik ve buna karşılık performansa göre belirlenen stabil bir getiri olarak şekillendi. Çalışanları tatmin etmenin verimliliği arttıracak en önemli maddelerden biri olması, kurum içi üst-alt ilişkisini iki yönlü değerlendirme ihtiyacı oluşturarak beraberinde yetenek değerlendirmesi ve çalışan memnuniyet anketi gibi mekanizmalar yarattı.

Bilgisayarların evlere girmesi ve internet ile birlikte Bilgi Ekonomisi kavramı ortaya çıktı. Bilgiye erişimin kolaylaşması, bilginin derlenmesi ve analizi ile hammadde yerine insanın kendisi yeniliği ve zenginliği yaratacak bir değer haline geldi. Bu durum da beraberinde şirketlerin çalışanlarının yeteneklerini yükselterek, kuruma olan aidiyetlerini arttırmayı hedeflemesi ihtiyacını oluşturdu.

Her yeni ekonomi modeli, bir önceki modelin problemlerini ortadan kaldırmak ve bir önceki geliştirmek üzerine kurgulanır, bunu yaparken de radikal bir yıkım yerine varolana yenilikçi bir yaklaşım sergiler.

Amaç Ekonomisinin çıkış noktaları da bilgi ekonomisinin geliştirilmeye muhtaç bölümlerinden geliyor. Artan bilgiyle başa çıkabilme ihtiyacı ve ekonomik istikrarsızlık insanlarda bir anlam ve amaç arama arzusu oluşturdu. Aynı zamanda bilgiye dayalı ekonomi kişilerin bireyselliğini arttırdı ve dış dünyadan adım adım fiziksel olarak izole ederek sanal bir topluluğa karşı bir aidiyet oluşturdu. Kişiler toplumdan ve içinde yaşadıkları gezegenden kopuk birer birey haline geldi ve bunun fark edilmesi sonrasında bireyler kendilerini hem hayatı ele alış biçimleri, hem de çalışma metodları üzerinden sorgulamaya ve bir anlam aramaya başladı.

Aaron Hurst tarafından ortaya konulan Amaç Ekonomisi, yapılan işteki anlam ve amacın, o işteki yeniliklerin kaynağı olacağı bir kavram ortaya koyuyor. Bilgi ekonomisinin ve teknolojik gelişimlerin şu ana kadar sebep olduğu kopukluğu tamir etmek üzerine bir önerisi var.

Yeni kuşaklar, kariyer kavramını tırmanılacak bir merdivenden çok bir yolculuk olarak görüyor. İnsan kendi evrelerinde, iç değerlendirmesinde hayattaki amacını ve anlam arayışını yeniden sorgulayabildiği gibi, çalışma ortamındaki amacı ve anlamı da sorgulama ihtiyacını taşıyor. Bu da bu kariyer yolculuğunda tek bir yerde tüm kariyerini şekillendirip kariyer sonunda emeklilikle ödüllendirilmek yerine, tüm bir kariyeri sürekli olarak bir amaç ve anlam sorgulaması ile bir “akış” yaratarak keyifli bir şekilde yaşama ihtiyacını ortaya koyuyor. Pandeminin etkisi ile kuvvetlenen bu istek, Amaç Ekonomisi için pandemi sonrası daha uygun bir adaptasyon ortamı oluşturdu.

İnsanların daha amaca yönelik bir yol izleme isteği onları geleneksel iş süreci yerine alternatif olarak freelancer olma, kendi işini kurma ya da startuplarda yer almaya itiyor. Kişilikler, dünyanın artan kompleksitesinin ışığında anlamlı bir hale gelebilmek üzerine şekilleniyor.

Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Bir işin ilerleyişi, bünyesindeki insanların ilerleyişi ile mümkün oluyor. Günümüz iş hayatı, insanların kendini gerçekleştirme isteğini temel alarak kişisel anlam ve amaçların kurum bünyesinde yer bulabilmesi ile gelişiyor. Her birey Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine dayanarak kendi potansiyelini fark etmek istiyor ve kendi uzmanlaşacağı bir dala odaklanarak kendini gerçekleştirme isteği taşıyor. Neyi seviyorsak o konuda yetenek geliştirmeye yöneliyoruz ve tutku, amaç için en kritik elementlerden biri haline geliyor.

“We’re all becoming de facto freelancers, on our own and navigating great uncertainty in every direction. The global shift has placed meaning and purpose at the heart of the contemporary workforce. Purpose, rather than career longevity, now provides the stability we need.” -Aaron Hurst

Bünyesindeki çalışanların amaçları ile ilgili kişisel farkındalığına katkı sağlayan ve bu amaçları ortak amaç haline getirebilen kurumlar, verimli ve optimize olabilmek için insanlık kavramını ürün ve servislerinin arkasına koyan kurumlara nazaran çok daha hızlı büyüyor.

İnsanlar sosyal yaratıklardır, anlamlı ilişkiler ve gruplar arar. Bunu en çok zaman geçirdiği yer olan iş yerinde bulma arzusu da beklenen bir durumdur. Organizasyonlar bir amaç ortaya koyup bu amaç uğruna kişilerin kendini geliştirebileceği ortamlar oluşturarak değer hissi yaratır ve bu durum kuruma ve çevreye aidiyet hissini beraberinde getirir.

Oyunlaştırma kavramı, Amaç Ekonomisi ile bu noktada ilişkili hale geliyor. Kişilerin amaçlarını kurumlarının ortak paydası haline getirme hedefli kurumlar, oyunlaştırma mekaniklerini kullanarak kurum içi bir “akış” yaratarak çalışanlarının kuruma ve çevresine olan aidiyetini pekiştirmeyi sağlıyor.

Yu-kai Chou’nun ortaya koyduğu Octalysis Tasarımı’nın sekiz motivasyon adımlarından biri olan “Meaning” (Anlam), çalışanların kurumun ulvi amacının bir parçası olma ve yalnızca kendilerine değil, daha büyük bir kitleye fayda sağlamasını hedefleme motivasyonunu sağlıyor.

Octalysis Framework, Yu-Kai Chou

Octalysis’in tepesi olan “Meaning” (Anlam), “Accomplishment” (Geliştirme ve Başarı) ve “Empowerment” (Yaratıcılığın ve Geri Bildirimin Güçlendirilmesi), içsel ve dışsal motivasyonları bir arada bünyesinde barındıran kuvvetli bir motivasyon türü olan Beyaz Şapka Motivasyonu’nu (White Hat Motivation) temsil eder. Kişilerin hayatlarının ve eylemlerinin dizginlerini sürekli elinde tuttuğu bir motivasyon olan bu tür, aynı zamanda amaçlarını sorgulamayı ve anlam arayışlarını da buna dahil etmesiyle Amaç Ekonomisi ilkeleri ile entegre hale gelir.

Bu hedefe yönelen kurumlar için iki yönlü bir avantaj ortamı oluşur. Çalışanların gözünden insanlık için kendi amaçlarıyla paralel bir amaç taşıyan ve bu doğrultuda ürün ve hizmetlerini şekillendiren kurumlar, daha çok saygı gören ve aidiyet hissi kurulabilecek kurumlar olarak görülecektir. Tüketicilerin gözüyle de ürüne ve hizmete verilen bedel, aynı zamanda ortak insani bir amaç barındırıyorsa ekstra bir olumlu tercih kriteri yaratabilecektir.

“The Purpose Economy is about more than just profits; it’s about creating meaningful impact in service of people and the planet. The great business challenge now is not just how to build a successful organization, but how to build more human-centered markets.” -Aaron Hurst

--

--

Dogancan Sokmen
Dogancan Sokmen

Written by Dogancan Sokmen

Game Designer @hybrid_uk #Games #Gamification

No responses yet